14 Temmuz 2009 Salı

Piknik

Hatırlarım eskiden Belgrad Ormanları ile ilgili kara mizah dolu ve seks içerikli hikayeler anlatılırdı. Biz bunlara aldırış etmeden Pazar günü Bedri'lerle piknik yapmaya gittik.

Türk erkeklerinde mutlaka bulunması gereken ama nedense bizde olmayan bir yetenek de ortaya çıkıverdi: Mangal Sanatı.

Aslında teoride iyiydik. Alta biraz çalı çırpı, bir miktar gazete kağıdı, üzerine kömür vs. Fakat mangalı tepeleme doldurup sonra ateşe vermeye kalkınca tabii olmadı. Orada bulunan bayan arkadaşların "Benim babam ne güzel yakardı, bir türlü beceremediniz" gibi cesaret verici gazlarından yaklaşık 1 saat (yazıyla bir) kadar sonra mangalı yaktık. Bedrinin aldığı fındık kömürü de iyiydi.

Yiyip içme faslı sona erince tabu oynayalım dedik, çekişmeli maç neticesinde yenildik ama ezilmedik:)

Şimdiden Ct. günü resmen başlayacak iki haftalık tatilin heyecanı bastı. Antalya'ya Bilecik, Kütahya, Afyon üzerinden gitmek niyetindeyiz. Denk gelirse Kütahya'da üniversite'den Özkan K.'yi de görmek niyetindeyim. Otel faslı bitince de dönüşü Ege sahillerinden konaklaya konaklaya gerçekleştirmek mantıklı olur gibime geliyor...

7 Temmuz 2009 Salı

Düzce'nin yolları taştan...

Bir Düzce macerası daha sona erdi.
İstanbul'dan çok da uzak olmaması (217 km), doğal güzellikleri, çerkes peyniri ve en önemlisi de hanımın memleketi olması açısından bizim açımızdan haftasonları için önemli bir alternatif oluyor:)
Düzce'de birçok doğa harikası var. Seda'nın köyüne epey yakında Güzeldere Şelalesi ve Eftenia Gölü bulunuyor. Eftenia gölü zamanında kesilmiş keresteleri Kocaeli'ne ulaştırmak için kullanılan büyük bir havuz konumundaymış. Sonra bu işlevini yitirince yer yer kurutulmuş, şimdi göle bakıldığında büyükçe bir kısmının sazlıklarla kaplı olduğu görülüyor.
Güzeldere
Gölden 11 km kadar yukarıda Güzeldere Şelalesi bulunuyor. Biz yanlışlıkla orman yolundan çıktık, sonra çıktığımızda görevli bize asfalt bir yol daha olduğunu söylediğinde kendi kendimize epey hayıflandık.
Girişte 5 Lira alıyorlar, karşılığında bilgilendirme, tanıtıcı bir buroşür ve çöp torbası alıyorsunuz. İşletmesi bir otele ait olan dört bungalov ev, temel ihtiyaçların ve piknik malzemelerinin bulunabileceği bir mini-market ve bir restoran bulunuyor.


Şelaleye epey bir merdiven inerek ulaşılabiliyor, izleme maksatlı banklar ve izlerken çay keyfi yapmak için ufak bir çay ocağı koymayı da ihmal etmemişler. Mevsimsel nedenlerle olsa gerek sular pek coşkulu değildi ama herhalde ilkbaharda gelsek gürül gürül akıyor bulurduk burayı.
 
Ayrıca bu ayki Atlas dergisinin ekinde de Güzeldere Şelalesi'nin tanıtıldığı bilgisini vermeden geçmeyeyim.
Dönüşte asfalt yoldan geldik, kendimizi orman yolunda boşuna perişan etmişiz.
Yemek İçmek

Akşam dönüşte Seda'nın teyzesinden Çerkez Mantısı diyebileceğimiz bir yemek yedik. Yemeğin orijinal ismi 'Psi Haluj'. Psi çerkezcede su demek, haluj ise içinde malzeme olan ekmek demek. Yüksel teyze patatesli ve peynirli olarak iki çeşit yaptı. Hamur açılıp içi doldurulduktan sonra bekletilmeden kaynar suda pişiriliyor. Biz yoğurt ve sos ile mantı gibi yemeyi tercih ettik.
 
Daha ayrıntılı bilgi nino'da mevcut.
Haluj üzerine akşam bir de muhteşem bir mangal yaktık, sonrasında gece yemekten komaya girmiş bir halde uyumaya çalışıyordum.
Pazar sabahı hayatımda ilk defa 'Kaymak Kavurma' yedim. O da kayınvalidemin spesiyali. Epey bir manda kaymağı sabırla sürekli karıştırılarak kavruluyor, sonunda elde edilen ise müthiş bir lezzet. Kaymağın yağının çoğu sıvılaşıyor, geride kahverengi kavruk taneler kalıyor, lezzeti ise normal kaymaktan çok farklı. Kesinlikle denenmeli.




4 Temmuz 2009 Cumartesi

Hanimkoy

Bugun Hanimkoydeyiz.
Duzce gercekten guzel biryer, dun aksam Sapanca uzerinden geldik. Sagli sollu yesillikler icerisinde yolculuk bir keyif oldu.
Istanbul'a bu kadar yakin olmasina ve aslinda imkanlar da var olmasina ragmen bir turlu memleketin boyle guzeliklerini yeterince degerlendirmiyor olmak canimi sikiyor.




Powered by ScribeFire.

Acilis

Yatani Hizmet ilk blogum olmasi acisindan ve o garip askerlik ve hastalik zamanlarini hatirlamak acisindan benim icin onemli. Uzunca bir zaman gecti en son oraya yazali.
Arada gecen zamanda herhalde benim acimdan en onemli gelisme evlenmis olmak. Tabii askerlikte en azindan bir cavus rutbem vardi, evlenmek denilen seyin omur boyu kidemsiz er olarak komutanin emir ve goruslerine hazir beklemek oldugunu insan yasamadan anlamiyor:)


Powered by ScribeFire.